Erdoğan: Hizmet deyince Pensilvanya'yla karıştırmayın/ Video

Eskişehir mitinginde konuşan Başbakan Erdoğan, CHP’li Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e yüklendi. Büyükerşen’in yaşının 70’i aştığını söyleyen Erdoğan, “Yorulmuş, bitmiş. Bundan sonra ne yapacak?” dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Mart 2014 14:56, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Erdoğan, "Hizmet deyince, Pensilvanya'yla karıştırmayın. Bu hak için verilen hizmeti söylüyorum. Halk için verilen hizmeti söylüyorum, bunları aman karıştırmayın" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, düzenlenen mitingde konuşuyor.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

"Bu CHP'nin, MHP'nin başkanları buraya kaç kere geldiler? Yapacakları açılış olursa gelecekler. Siz oyunuzu hizmete mi vereceksiniz? Karıştırmayın, o örgüt. Hizmet deyince, Pensilvanya'yla karıştırmayın. Bu hak için verilen hizmeti söylüyorum. Halk için verilen hizmeti söylüyorum, bunları aman karıştırmayın.

CHP'li Belediye Başkanı artık yorulmuş, bitmiş, yaşı 70'i aşmış. Bundan sonra ne yapacak? Belgelerle konuşacağız. Demokrasinin şehrine yakışmıyor, tanıyın bunları. AK Parti mitinglerinde montaj diyorlar, montaj sizin işiniz. Montajı en iyi siz bilirsiniz ey paralel yapı.

30 Mart aynı zamanda Menderes'in de HasanPolatkan'ın da Fatin Rüştü Zorlu'nun da bugün on yıllardan sonra hesabını sorma günüdür, onun için önemsiyorum.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Odunpazarı Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Yunus Emre'nin şiirinden "Haktan gelen şerbeti içtik elhamdülillah/ Şu kudret denizini geçtik elhamdülillah/ Dirildik pınar olduk, irkildik ırmak olduk/ Aktık denize dolduk taştık elhamdülillah" mısralarını okuyan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yunus Emre'nin şehri, Eskişehir pınardan ırmak olmuş, denizden okyanus olmuş, bugün taşmış elhamdülillah, hamdolsun. Eskişehir bugün bir başka güzelsin. Şimdi birileri çıkacak. Ne diyecekler biliyor musunuz? 'Montaj' diyecekler. Birileri çıkacak Eskişehir'deki şu muhteşem tabloya bakacaklar 'photoshop' diyecekler. Şu tarihi heyecana bakacaklar 'taşıma' diyecekler. Şimdi soruyorum Eskişehir, Burada montaj var mı? Burada photoshop var mı? Bir kısım medya burada photoshop var mı? Hadi bir montaj da siz yapın. Öyle demek lazım. Taşıma suyla değirmen döner mi Eskişehir? Gerçek bu gerçek. MHP'nin, CHP'nin genel başkanları, onların yandaşı medya buraya 'montaj' derse, siz de deyin ki 'Nazar etme ne olur, çalış senin de olsun'. Bunlara bunu demek lazım."

"Hizmet deyince Pensilvanya'yla karıştırmayın"

Bugün bir kez daha Eskişehir'de olduklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu CHP'nin bu MHP'nin genel başkanları acaba buraya kaç kere geldi? Burada belediyesi CHP olan genel başkan kaç kez geldi. Kaç kere burada açılış yaptı. Yapacakları açılış olursa gelecekler. Şu anda kaç dönemdir burada işte bir büyükşehir belediye başkanı var. Şimdi Eskişehir'e sesleniyorum. Siz oyunuzu hizmete mi vereceksiniz ama o hizmet değil ha karıştırmayın. O başka. O örgüt, örgüt. Bakın hizmet deyince, Pensilvanya'yla karıştırmayın. Bu hak için verilen hizmeti söylüyorum. Halk için verilen hizmeti söylüyorum, bunları birbirine aman karıştırmayın. Sakın. Biz eser siyaseti üretiyoruz. Peki şu andaki CHP'nin buradaki belediye başkanı eser siyaseti olarak şurada kaç dönemdir belediye başkanlığı yapıyor. Artık yorulmuş, bitmiş, yaşı 70'i aşmış. Bundan sonra ne yapacak? Söyleyin. Bunun demokrasiyle falan da alakası yok. Belgelerle konuşacağım. Tanıyın bu insanları. Demokrasinin şehri Eskişehir'e bunlar yakışmıyor. Bunu tanıyın. 4 yılda, 5 yılda bir Ankara'dan çıkıyorlar, gönülsüzce gelip, buralarda mitingi yapıyorlar. Ondan sonra AK Parti mitinglerine 'montaj' diyorlar. Montaj sizin işiniz ey CHP, montaj sizin işiniz ey MHP. Montajı en iyisi siz bilirsiniz ey malum medya. Montajı en iyi siz bilirsiniz ey paralel yapı. Bizde montaj yok. Bizde burada görüldüğü gibi gerçek var."

"Attıkları iftiralar yenilir yutulur değil"

Başbakan Erdoğan, partisinin Eskişehir mitinginde yaptığı konuşmada, Adnan Menderes'in 1948'ten sonra, 26 Mayıs 1960'ta da Eskişehir'de miting yaptığını belirterek, 'Eskişehir'de valilik binasının balkonundan halka seslenecekti ama ses sistemi bozuldu. Provoke ettiler, o gece Eskişehir'de kaldı. Sabah Kütahya'ya giderken de derdest edildi, oradan da idama götürüldü. Kendisi ile birlikte Fatin Rüştü Zorlu ve Eskişehir'in evladı Hasan Polatkan da idam edildi" dedi.

30 Mart'ın aynı zamanda, Menderes'in de Hasan Polatkan'ın da Fatin Rüştü Zorlu'nun da on yıllar sonra hesabını sorma günü olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Merhum Menderes, muhalefetin çirkin tavrını, bir kısım medyanın kışkırtıcı tavrını eleştirmişti, gençlerin sokağa dökülmelerini, tahrikleri eleştirmişti. Şunları söylemişti: 'Bu hadiseler seçim yoluyla değil, zorlama yoluyla iktidara gelmenin imkan dahilinde olup olmadığını yoklamak isteyenlerin teşebbüs hareketleridir. Bugün de aynısı değil mi? Bugün de sandıktan çıkamayacağını anlayan CHP iftiralarla üzerimize geliyor. MHP aynı şekilde. Ben bir yıl kadar önce 'Kılıçdaroğlu'nun ve Bahçeli'nin ismini anmayacağım' demiştim. Fakat, son ahlaki olmayan iftiralarından sonra artık bu iş dayanılmaz hale geldi. Bunlara başta çakma Kemal olmak üzere, gereğini yapacağım. Niye? Çünkü hep elele verdiler, bugün attıkları iftiralar yenilir yutulur değil. "

Başbakan Erdoğan, "Bir kaç mitingimizde bazı belgeler gösterdim. Çakma diyorum ya yalan, dolan, talan kimde, görmeniz için bunu getiriyorum" diyerek bazı belgeler gösterdi.

Bir belgeyi gösteren Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek, "Ne diyor burada biliyor musunuz? 'Başbakanı dinleyen hangi derin devlet? diyor. Bugün ne diyor? Senin beraber yürüdüğün para yapı, bay Kılıçdaroğlu, onlar, onlar, dün her türlü hakareti yapıyordun, şimdi seviyorsun, okşuyorsun" dedi.

Erdoğan, Eskişehir'de 27 mayıs ihtilalinden sonra dağıtılan bir belgeyi gösterdi.

"Bu belgede ne diyorbiliyor musunuz?" diyen Erdoğan, "30 Mart seçimlerinde CHP mi diyeceksiniz, CHP'nin buradaki büyükşehir belediye başkanı zatı mı oylayacaksınız, yoksa demokrasiyi mi oylayacaksınız? Size onun belgelerini açıklıyorum" dedi.

Erdoğan, belgede, "Ankara'daki bütün Hükümet erkanı ve Demokrat Parti başkanları yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. Beraberlerinde 12 uçak dolusu altın, mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar. Sabık Başbakan Adnan Menderes ve sabık Reisi Cumhur Celal Bayar, askeri kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir. Matbaası olan herkes, bu havadisi basıp yayınlamalıdır, vatanseverliğinize hitap ediyoruz. Demokrat Parti il, ilçe ve bucak başkanlarının kaçmalarına mahal vermeden tevkif edilmelerini ve askeri kuvvetleri gelinceye kadar salınmamalarını rica ederim. Eskişehir Örf ve İdare Komutanı Tuğgeneral Bedii Kireçtepe" denildiğini kaydetti.

Bu iftira belgelerinin Eskişehir'de dağıtıldığını belirten Erdoğan, "12 uçak dolusu altın mücevherat. Düşünebiliyor musunuz?" dedi.

Büyükerşen kendi matbaasında bastı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcısının bu belgeye sahte dediğini belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve genel başkan yardımcısının tarihlerinden utanarak inkar ettikleri bu bildiriyi, CHP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in kendi gazete matbaasında bastığını söyledi. "Bunların birbirinden ve kendi tarihlerinden haberleri yok" diyen Erdoğan, Yımaz Büyükerşen'in 27 Mayıs ihtilalinde Eskişehir'de gazeteci olduğunu ve darbecilerle işbirliği halinde olduğunu kaydetti.

Erdoğan, "Şimdiki belediye başkanını 27 mayıs sabahı askerler evinden aldılar ve sevinçle kucaklaştılar. Gece gazetenin matbaasını kendisi açtı. Bu bildiriyi kendisi çoğalttı. Bu iftira dolu belgeyi de kendisi ve arkadaşları dağıttı. CHP'nin Türkiye siyasetindeki yeri 1950'den beri hep bu olmuştur. CHP sandıktan çıkamayacağını, milletin teveccühünü kazanamayacağını bilir, işte böyle iftiralarla, ithamlarla, yalanlarla, dolanlarla montajlarla işi idare ederler" dedi.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in, "Zamanı Durduran Saat" adlı kitabını kürsüde gösteren Erdoğan, "Zamanı Durduran Saat diye bir eseri var. Üzülüyorum, reklamı olacak tabii ama sakın almayın. Yani ben burada şimdi bunu söyledim diye satın almayın. Bir de para kazandırmayalım. Aman. Şimdi sizlere az önce okuduğum, dağıtılan şu tebliğ, işte kendi kitabının içerisinde de var. Şimdi bu demokrasi düşmanlarına, kalkacağız, bu ihtilal yanlısı kişilere biz kalkıp da Eskişehir'de oy mu vereceğiz?" dedi.

Bir belge gösteren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bitmedi. Bu genel müdür, Kılıçdaroğlu, burada, 'Başbakanın dinlenmesi çok vahim bir olay' diyor. Bizi kriptolu hatlardan dinleyen bu adamların o dinlemelerini sen hangi yüzle, Anayasa ve yasalara aykırı olarak çıkıp ta Meclis'te Anayasa, yasal suç işliyorsun ve meydanlarda bunları sen nasıl dinletirsin ya. Bunlar montajı da doğru olanı da yalan olanı da hepsi sende var. Bak Kılıçdaroğlu. Sen benim merhum anneciğimi ağzına dolayacak bir kalitede değilsin. Benim anacağımı ağzına dolayacak bir kalitede değilsin. Senin karakterinin, cibiliyetinin ne denli bozuk olduğunu bu ifadeler zaten ortaya koyuyor."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Sen benim evlatlarıma haramdan bahsedecek kalite de değilsin" diye seslenen Erdoğan, "Senin yolsuzlukların herşeyin ispatıdır. Sen şu anda yanında taşıdığın Rahşan affıyla çıktın, kurtardın. Eğer Rahşan affı olmasıydı sen de içeride olacaktın. Sen montajların, dublajların, kasetlerin getirdiği bir genel müdürsün. Eğer o kasetler olmasaydı sen bugün yoktun. Bu kasetlerle önceki genel başkanının, görüntülerle ortaya çıkarılmış olan o video kaseti sayesinde oraya geldin. Halef selef durumunda olduğun zat, hala 'elindeki belgeleri açıklasın' diyor. Ben ne belgesi açıklayacağım? CD ortaya çıktı, yayınladılar. O video kaseti yarım saat içinde, Meclis'te bizzat bakanıma talimat vererek durduran insan benim. Bana teşekkür etmen gerekirken, utanmadan 'hala elindeki belgeleri açıklasın' diyor. Bunu CHP'nin ve MHP'nin diğer adamları için de yaptık. Hepsine elimden gelen bu desteği verdim. Neden? Çünkü inancımın gereği bu, bizim medeniyet anlayışımız bu" diye konuştu.

"Utanmadan Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacak"

Eskişehirli kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Yarın CHP Genel Başkanı çıkacak, utanmadan, sıkılmadan Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacak. Benim merhum anneme, anneciğime dil uzatacak, ondan sonra da çıkacak, utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan, kızaracak yüzü yok zaten o ayrı mesele, Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayacak. Yazıklar olsun.

Bizde tasavvufta bir kaide var. Edep yahu. Gayet güzel bir yaklaşım. Edep bir tac imiş, nur-i Huda'dan. Giy ol tacı emin ol, her beladan. İlim meclisine kıldım talep, ilim geride kaldı. İlla edep, illa edep. CHP'ye eskaza başkan olursun. Kasetle seni oraya montajlarlar. Ama insanda edep yoksa işte böyle rezil olur, işte böyle yüzsüz olur."

Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz seçimler öncesinde Hakkari'de düzenlediği mitingin fotoğrafını gösteren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu CHP Genel Başkanının bir bayrak yarası var biliyorsunuz. Bir kuyruk acısı var. Hakkari'ye gitti. Orada miting yaptı. Birileriyle anlaştı, uzlaştı. Çok enteresan. Bir tane bile Türk bayrağı açmadı Hakkari'de. Medya, buyurun. Şöyle yakından bir çekim yapın. Hadi bir de bunu yayınlayın. Bak. Odunpazarı'ndaki meydanda, AK Parti mitinginde Türk bayrağına bak. Bir de CHP'nin Hakkari mitinginde bir tane Türk bayrağı var mı bir de buna bak. Yok. O günden bugüne söylüyorum. Ama göstermezler. İşlerine gelmez. Niye? Bizdeki bayrak aşkı onlarda olmaz."

"Kendi yurtlarında gece seansları yapıyorlar''

Her okulu internetle tanıştırdıklarına işaret eden Erdoğan, şu ana kadar 163 bin tablet bilgisayar gönderdiklerini, bu ayın sonuna kadar 675 bin tablet bilgisayarı da öğrencilere göndereceklerini, toplamda 838 bin tablet bilgisayarı dağıtmış olacakları bilgisini verdi. Başbakan Erdoğan, ''Ne oldu biliyor musunuz bu paralel yapının gazeteleri dediler ki çocuklar tablet bilgisayarları iade ediyor. Siz böyle bir şeye şahit oldunuz mu? Böyle bir şeyi gördünüz mü? Ama dedim ya bunlarda takiye var, bunlarda yalan var, bunlarda iftira var, bunlarda fitne var, bunlarda fesat var'' diye konuştu.

Yüksek öğretim de sessiz bir devrimi gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, ''175 üniversite şu anda Türkiye'de var, yurtlarımızı artırıyoruz. Ne yapıyor bunlar orada biliyor musunuz? Paralel yapı, kendi evlerinde, kendi yurtlarında gece seansları yapıyorlar. Bu gece seanslarında, Tayyip Erdoğan'a beddua var. Ailemize beddua var. Beddua seansları inşallah onları 30 Mart'ta bumerang gibi vuracak" diye konuştu.

''Kapı kapı dolaşanlara gereğini söyleyin''

Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

''Kapı kapı dolaşıyorlar, öyle mi ? Size de geldiler mi? Ha gelemedi, gelenler de haddini almıştır, Gereğini söylediniz değil mi? Onlara yanlız bir de şunu söylemeyi ihmal etmeyin. Bize yüksek hızlı treni AK Parti iktidarı veriyor, biz okulların güzelliğini burada gördük, biz üniversiteleri, bursları burada gördük. Hastaneler... Artık istediğimiz hastaneye gidiyoruz öyle mi? İstediğiniz ezcaneden ilacımızı alabiliyoruz öyle mi? Sizin imamınız, kainat imamı, 'başörtüsü füruattandır' dedi. Ve 'ben yavrumu başörtülü olarak üniversiteye gönderemedim' deyin. Sen utanmıyor musun, başörtüsüyle benim kapımı çalıyorsun. Senin peşinde olduğun imam, başörtüsü için 'füruattandır' diyor. Utanmıyor musun? Hangi yüzle bu kapıya geliyorsun. Onlara bunu söyleyin. Ne oldu? Bak, şimdi başörtülü olarak artık, kızlarımız üniversiteye gidiyor mu? Gidiyor. Devlet dairesinde çalışabiliyor mu? Çalışıyor. Artık Kur-an, Siyer-i Nebi, bütün bunlar okullarda seçmeli ders olarak okutulabiliyor mu? İmam hatipler açıldı mı? Siz ne istiyorsunuz? Sizin derdiniz ne deyin ve bunları hemen gönderin."

"Kırmızı şimşekleri unutmadık"

Eskişehir'e 3. üniversite çalışmalarını başlattıklarını bildiren Erdoğan, "İnşallah Eskişehir'e Yüksek Teknoloji Üniversitesi kuruyoruz. Milli Eğitim Bakanımız konuyu yakından takip ediyor. TBMM çalışmalarına yeniden başladığında kuruluş çalışmalarını da inşallah başlatacağız" dedi.

Eskişehir'in "kırmızı şimşeklerini" unutmadıklarını, 33 bin seyirci kapasiteli Eskişehir stadının temelinin atıldığını ve inşaatının sürdüğünü aktaran Erdoğan, stad tamamlandığında bugünkü stadın yerini 50 bin metrekarelik bir Eskişehir meydanı haline getireceklerini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, "Demiryolu fabrikası TÜLOMSAŞ, ilk buharlı lokomotifimiz Karakurt'u yaptı. İlk otomobilimiz Devrim arabasını yaptı. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda ülkemize ambargo uygulanan yıllarda askeri malzeme üretti. Şimdi de Milli Yüksek Hızlı Trenimizi Eskişehir'de inşallah bu tesiste üretmek üzere kolları sıvadık. Üniversitelerimizle bilim kuruluşlarımızla sanayicilerimizle bakanlığımızla demiryollarımızla birlikte bunun kararını verdik. Projeler çizildi, 2017'de Türkiye'nin Milli Yüksek Hızlı Trenini Eskişehir'de üreteceğiz" diye konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber